Ruhsal bozuklukların altında yatan ortak mekanizma, kişinin durumunu etkileyen çarpıtılmış ya da işlevsel olmayan düşüncelerdir. Bu düşünceler yeniden ele alınıp daha işlevsel düşüncelerle değiştirildiğinde duygularda ve davranışlarda düzelmelere yol açar. Otomatik düşünce olarak da adlandırılan bu düşünceler, kişinin zihninde aniden ve istemsiz şekilde gelir, farkedilmesi zordur, düşünce işlevsel olmadığı için tetiklediği uygunsuz duygu veya davranış farkedilebilir.
BDT ile, öncelikle işlevsel olmayan bu otomatik düşüncelerin farkedilmesi hedeflenir. Bu düşünceler saptandıktan sonra, çeşitli metodlar ile düşüncelerin değiştirilmesi veya esnetilmesi sağlanır. Otomatik düşünceler daha işlevsel hale dönüştükçe, duygu ve davranışlar daha uygun ve sağlıklı olur.
Düşüncelerle çalışma terapinin bilişsel ayağıdır. Deneyler uygulama, egzersizler planlama, maruz bırakma gibi yöntemler ise terapinin davranışsal ayağını oluşturur.
BDT depresyon, kaygı bozuklukları, panik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk, şizofreni, bipolar bozukluk gibi çok çeşitli hastalıklarda ilaç tedavisine ek veya rahatsızlık elverdiğince tek başına uygulanabilir.
50 dakikalık süren seanslar başlangıçta haftalık, sonrasında ihtiyaca göre daha uzun aralıklarla yapılabilir. Ortalama 10-12 seans yeterli olabilir. Çocuk, ergen, yetişkin bireylere uygulanabilir.