Esasında psikiyatri tanı kitabı içerisinde yer alan bir tanı ismi değildir kaygı yaşama kaygısı ancak bir çok insanın hayatında yaşadığı duygulanımlardan bir tanesidir. Acaba şu anda iyi miyim, şu an kaygılı mıyım, kalbin çarpıyor mu, acaba şu anda kötü bir his hissediyor muyum, vb gibi bir çok kişinin kendi içindeki kendine yönelik olumsuz inancını tekrar edecek ve kendini gerçekleştiren kehanete sürükleyecek olan bir arayış sorusu olarak önümüze çıkar.
Obsesif kompulsif bozukluk adı altında geçen düşünce takıntılarının bir parçası da burayla ilgilidir. Panik atakdaki atak geçirir miyim korkusu ve ardına yaşanan bir panik atağın gelişi de buna bir örnek olabilir. Aklıma gelen başıma geliyor cümlesinin hayatımızdaki yeri de bu durumla ilişkilidir. Bilinçaltımızda kendimize yönelik olan inancımızın tekrari ile şekillenen düşünce ve duygulanım aşamaları bir kısır döngüye sokabilir. Bu döngülerden bir tanesi de acaba kaydı yaşıyor muyum kaygısı üzerine kişinin kendine yoğunlaştı evreden sonra kaygı duymadığı şeyle ilgili kaygılanmasıdır. Bugün iyi hissediyorum farkındalığının ardına kaygı yaşıyor muyum, yaşar miyim ya yaşarsam diye ilerleyen düşünce silsilelerinin ardına kaygı yaşamak, bugün mutlu hissediyorum ya üzülürsem ve bozulursa tüm bu hislerimin düşüncesi ile benzer ilerler. Kendiliğimizle ilgili temeldeki inancımızı fark edip sebepleri değiştirmedikçe sonuçdaki kısır döngüden kurtulmak imkansızdır. Kendiliğimizle ilgili inancımızın daha gerçekçi ve sağlıklı olması dileğiyle…
Uzm. Klinik ve Endüstriyel Psikolog Sümeyye Arslan